Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi İstanbul Devlet Konservatuvarı’nın tahliyesi istendi. Beşiktaş kaymakamlığı üniversiteye gönderdiği tahliye tebligatında binanın 26 Haziran saat 13.30’a kadar boşaltılmasını talep etti. Konuyla ilgili Damga'ya konuşan İstanbul Şehir Plancıları Odası Başkanı Tayfun Kahraman ise üniversitenin tahliyesinin talep edilmesinin büyük bir yanlış olduğunun altını çizdi. Söz konusu üniversitenin ellili yıllardan bu yana sanat alanında eğitim verdiğini kaydeden Kahraman, “Burası yıllardır bir amaca hizmet ediyor ve şimdi bu okulun tahliyesi isteniyor. Hem de hiçbir yerde göstermeden okulun tahliyesini talep ediyorlar. Peki bu okul nereye gidecek? Böyle bir yer dahi gösterilmemiş. Üniversite dediğiniz kurumlar şehirlerin içinde olmalıdır. Dolayısıyla böyle bir tahliye talebini doğru bulmamız mümkün değildir” diye konuştu.
Hedef Başbakanlık Ofisi
Konservatuar binasının tahliyesinin istenmesinin temel sebebini de açıklayan Kahraman, ilginç iddialarda bulundu. Beşiktaş'taki Dolmabahçe Sarayı'nın Başbakanlık Ofisi olarak kullandılığını kaydeden Kahraman, “Şimdi amaçları burayı da boşaltarak ofise bağlamak. Daha önce çevredeki diğer yapılarda boşaltıldı Beşiktaş'taki yol bağlantıları da kesildi. Anlıyoruz ki artık sıra üniversiteye geldi” dedi. Her şeye rağmen konuyla ilgili devam eden bir dava sürecinin olduğunu da anımsatan Kahraman, “Ortada bir dava süreci var iken böyle bir karar almak, üniversitedekilere çıkın demek, savunulabilir bir şey değildir. Böyle bir şey olamaz” ifadelerini kullandı.
Üniversiteden çıkmayacağız
Yaşanan gelişmelerle ilgili olarak bir açıklama yapan Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Rektörü Yalçın Karayağız ise üniversiteden çıkmayacaklarını açıkladı. Karayağız, “Kararın bizim için hiçbir hükmü yok. Ayın 26’sında gelirler kapıda bizi görürler. Biz binayı boşaltmayacağız. Türkiye Cumhuriyeti bize yeni bir yer göstermediği sürece buradan çıkmamız söz konusu olamaz. Kaldı ki hukuki süreç henüz bitmiş değil. Defalarca görüşme yaptık. Bırakın bize bir başka binayı, boş bir arazi bile göstermediler. Böyle bir keyfiliği kabul etmemiz mümkün değil” dedi.
Bizi kapı dışarı etmeye çalışıyorlar
Üniversiteye okul değil adeta gecekondu muamelesi yapıldığını da kaydeden Karayağız, “Burada 6 yaşından 25 yaşına kadar çocuklarımız çağdaş, uluslararası normlarda eğitim görüyor. Eğer siyasetçiler oraya ihtiyaç duyuyorsa aynı normlara uygun bir mekan bulmak zorundalar. Orası gecekondu değil. Bir okul. Mimar Sinan Üniversitesi Konservatuarı, Ankara Üniversitesi Konservautarından sonra en köklü ikinci kurumdur. Eğitim hakkının engellenmesi suçtur. Anayasası’yı ihlal etmektir. Çok ayıp. Bizi kapı dışarı etmeye çalışıyorlar. O kadar kolay değil. Direneceğiz” diye konuştu.
TBMM üniversiteyi suçladı
Konuyla alakalı Türkiye Büyük Millet Meclisi'nden yapılan açıklamadaysa üniversite yönetiminin doğruları söylemediği ifade edildi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi; “Bazı medya organlarında Dolmabahçe Sarayı Baltacılar Dairesinin tahliyesi hakkında yer alan haberlerde Mimar Sinan Üniversitesi tarafından gerçeğe tamamen aykırı ifadelerle kamuoyunun yanlış yönlendirilme gayreti üzerine açıklama yapılması gereği duyulmuştur. Türkiye Büyük Millet Meclisi envanterinde yer alan tarihi ve kültürel mirasa dair binaların kamu kurumlarının geçici kullanımlarına tahsis edilme ve tahsisin iptal edilme yetkisi hukuken Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanına aittir. Dolmabahçe Sarayı yapılarından olan Baltacılar Dairesi de Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanının 19 Şubat 1985 tarih ve 45 sayılı kararıyla Mimar Sinan Üniversitesinin kullanımına geçici olarak tahsis edilmiştir. Dolmabahçe Sarayı'nın daha önce farklı kurumlara tahsis edilip amacı dışında kullanılan ve orijinal yapısı kullanımdan dolayı zarar gören diğer tarihi binaları gibi Mimar Sinan Üniversitesi Konservatuarı tarafından kullanılan Baltacılar Dairesi'nin tahsisi de, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanı'nın 9 Mart 2017 tarih ve 33 sayılı kararıyla iptal edilmiştir. TBMM Başkanlık Divanının bu kararı 20.04.2017 tarihinde bahse konu üniversiteye tebliğ edilmiş ve binanın 15 Temmuz 2017 tarihine kadar tahliye edilmesi istenmiştir.”
İletişim çabaları sonuçsuz kaldı
TBMM tarafından yapılan açıklamada söz konusu hukuki prosedürlerin üniversite yönetimiyle görüşülemediğini kaydedilirken şöyle denildli; “Bir yıldan fazla süredir devam eden bir tahliye sürecinin hiçbir aşamasında diyalog çabalarına olumlu cevap vermemiş, ilgili devlet kurumlarının hiç biri ile işbirliği geliştirmemiş Mimar Sinan Üniversitesi Rektörlüğü'nün 2886 Sayılı Kanun uyarınca gerçekleştirilen tahliye işlemi hakkında gerçek dışı beyanlarla kamuoyunu yanlış yönlendirme çabası ayrıyeten manidardır. Netice olarak mezkûr Üniversite Rektörlüğü'nün beyanların hakikatle hiçbir ilişkisi yoktur. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”
ANIL BODUÇ