Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Parçalı az bulutlu
15°
Ara
Damga Eğitim Tatil boşa gitmesin

Tatil boşa gitmesin

15 günlük sömestr tatilinin çocuklar için bir mola anlamına geldiğini söyleyen uzmanlar, “Ancak tatil demek istediğini yapabilme serbestliği değildir” diyerek tatili verimli geçirilmesini sağlayacak önerilerde bulundu.

Okunma Süresi: 4 dk

Öğrencilerin heyecanla beklediği yarıyıl tatili ile eğitime ilk mola veriliyor. Bugün başlayan 15 günlük tatil, çocuklar için hem bir soluklanma hem de ilk dönemin sakin bir şekilde değerlendirilmesi için eşsiz bir fırsat olarak görülebilir. Memorial Şişli Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Bölümü’nden Uz. Dr. Leyla Benkurt Alkaş, yarıyıl tatili ve tatil dönüşü için ailelere önerilerde bulundu. 

Çocuk rahata alışacaktır
Yarıyıl tatili ile okul dönemi kurulan düzende ufak tefek değişiklikler olabilir. Geç saatte uyuma ve uyanma, sadece hafta sonu kullanımına izin verilen televizyon, bilgisayar ve tablet gibi teknolojik cihazlarda geçirilen sürenin uzaması, ödev yapma, servise yetişme gibi günlük telaşlara ara verilmesi ile bir rahatlama yaşanır. Çalışan ailelerin çocukları, çoğu zaman anneanne-babaannenin himayesine bırakılır. İşte tüm bu nedenlerle çocuklar için düzenin tatil dönüşü yeniden akort edilmesi gerekir. Herkes gibi elbette çocuklar da kısa sürede rahata alışır. Üstelik bilgisayar, televizyon, video oyunları gibi pasif eğlenceler, uyku saatlerindeki değişiklikler, istediği saatte yemek yeme gibi alışkanlıklar rehaveti de beraberinde getirir. 

Olumsuz davranışlar olabilir
Çocukların olumsuz davranış ve huylar geliştirdiği en önemli dönemlerin hastalık ya da tatil süreçleri olduğu unutulmamalıdır. Tatili bir tazelenme, dinlenme, kendine güven kazanma, değerli olduğunu hissetme süreci olarak görmek gerekir. Hayatın içinde deneyimler kazanmak ve kabul görmek herkese iyi gelecektir. Yarıyıl tatilinden doğru faydalanmak için bu önerilere dikkat edin. 

Tatil demek istediğini yapabilme serbestliği değildir. Yatma kalkma saatleri biraz daha esneklik kazansa da tamamen çocuğa bırakılmamalıdır. Yaşına uygun programlar önceden seçilip düzenlenebilir. 

Tatil öncesi tatilin planlanması, zamanı ve mekanı kullanmak, yapılacakları gözden geçirmek yararlı olacaktır. Tatil demek mutlaka farklı bir yere gitmek demek değildir. Bu özel zaman planlanırken mutlaka çocuk da katılmalı, yönlendirilmeli ve benimsetilmelidir.

 Pasif ve hazırcı eğlenceler yerine doğada gezmek, müzeye gitmek, tiyatro veya değişik etkinliklere katılmak hem ufkunu geliştirecek hem de ders dışı öğrenme ve merak etme dürtülerini uyandıracaktır. Ayrıca değişik etkinlik ve denemeler tatil sonrası arkadaşlarına anlatacak, tatili anlamlandıracak malzemeleri çocuğa verir. 

Çocukla ev içi sorumlulukları paylaşma; tamir işleri, kek-pasta pişirme, hayvanlara bakma, çiçek soğanlarını ekmek gibi yaşına ve konuma uygun uğraşlar hem kendine güvenini artıracak hem de el becerilerini geliştirecektir. 

Ailece kitap evlerinden alışveriş, aynı kitabı okuma, hakkında konuşma, geniş zamanlarda zevk alarak, merak ederek sonunu tahmin etmeye çalışarak, okuma zevkinin gelişmesi söz konusu olacaktır. Ayrıca kart oyunları, kutu oyunları, aile oyunları ile rekabet duygusu gelişir, yenme-yenilme durumlarını hoşgörü ile kabullenmeyi öğrenir. 

Anneanne, babaanne gibi bakım veren birilerinde kalınca; aşırı koruma, sevgi adına “kıyamam” deyip şımartma, daha küçük bir çocuk davranmasına yol açacaktır. Büyük ebeveynler kuşaklar arası aktarım için büyük nimettir, bu çok özel ilişkinin çocuğu büyütmek için kullanılması paha biçilemez. 

Eksik dersler, sınava hazırlanma kaygısı olmadan daha basit ama kısmen oyun veya gündelik aktiviteler ile çocuğa kazandırılır. Örneğin bir elma keserken kesirlerle ilgili temeller konuşulur, marketten alışverişte bilinçli tüketici olmak öğretilir, atasözleri ve deyimlerle ilgili cümleler kullanılabilir. 

Sağlıkla ilgili check-up, danışmanlıklar önceden planlanmalı, gelecek okul dönemine bırakılmamalıdır. Sınav ve stresin azaldığı tatillerde problemler azalmış gibi görünse de daha sonra yoğunlaşarak ortaya çıkacaktır. 

Çocuğa günlük okul hazırlıklarını yaparken yapılan yardımlara tatil döneminde ara verilmeli ve kendi işini kendisi yapması için yönlendirilmelidir. 

Deney kitapları, değişik hobiler, ülkeler, coğrafyalar gibi konular geniş zamanlarda tatil planlamak ya da haberlerde geçen bir konu ile ilgili merakları gidermek araştırma yeteneğini geliştirecektir. 

Çocuğun kendi başına veya akranları ile ortak etkinlikler planlama ve eğlenmesine fırsat verilmelidir. 

Okulların açılmasına 3-4 gün kala uyku, yemek ve etkinliklerin planlanması mutlaka yeniden düzenlenmelidir.

Rahatlatalım derken şımartmayın
Çocukların okul koşturmasında çok yıprandığını düşünen aileler, tatil döneminde çocuğu rahatlatmanın dozunu iyi bir şekilde ayarlayamazsa şımarıklıklar yaşanabilir. Sayılı günün çabuk geçtiği ve çocuklar için tersi bir tempoya dönmenin her zaman kolay olmadığı unutulmamalıdır. Tatil bitince okula gitmek bir işkence ve tüm zevklerin bitmesi, acı verici bir etkinlik olarak algılanır. Okul reddi, okul fobisi bu dönemde alevlenir. Doğru şekilde değerlendirilemeyen tatilin sonuçları şu şekilde sıralanabilir: 
Okula gitmeden karın ağrıları, bulantı ve baş dönmeleri yaşanır. 
Uyku ve yemek saatleri kabusa döner. 
Masa başında oturabilme, uzun yazılar yazma, konsantrasyonunu toplama becerileri geriler.
Tam oturmamış temel bilgiler unutulur. Ders konusunda güvensizlik başlar. Aile-çocuk arasında gerilimler yaşanır. 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *