Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Parçalı az bulutlu
15°
Ara
Damga Eğitim Milli Eğitim Bakanlığı'nın Andımız itirazında dikkat çeken ifade

Milli Eğitim Bakanlığı'nın Andımız itirazında dikkat çeken ifade

Danıştay'ın geçtiğimiz günlerde Andımız için yeniden okunması konusundaki kararına itiraz eden Milli Eğitim Bakanlığı'nın nedenleri dikkat çekti.

Okunma Süresi: 2 dk

Milli Eğitim Bakanlığı Danıştay tarafından ilköğretim kurumlarında okutulmasına karar verdiği Andımız için itirazda bulundu. Dilekçede; Türkler için "Türkler kendi çağdaşı unsurlara göre ulus bilincine en geç ulaşan topluluktur" Andımız için de "Gerek faşizm gerekse komünizm bu ve benzeri uygulamaları sıkça kullanmıştır" ifadelerinin kullanılması dikkat çekti.


Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) Danıştay’ın kararını bozmasını istediği 11 sayfalık temyiz dilekçesinde davanın reddedilmesini isteyen MEB , ardından ise esasa ilişkin iddialarını sıraladı.

Cumhuriyet Gazetesi’nden Ozan Çepni’nin haberine göre; MEB ilk olarak davacı eğitim sendikalarının taraf olarak davayı açma ehliyetlerinin olmadığını savundu. Bakanlık, “Milli Kimlik, Uluslaşma ve Öğrenci Andı” başlığı altında Bozkurt Güvenç ve Süleyman Yıldız'dan alıntılar yaparak Andımız'daki Türklüğe ilişkin ibaraler hakkında kimlik kavramına ilişkin açıklamlarda bulundu. Türk ulusal kimliğinin tarih sahnesine çok geç çıktığı belirtilen dilekçede, Osmanlıcılık ve Fransız İhtilali'ne de değinilerek “Türkler kendi çağdaşı unsurlara göre ulus bilincine en geç ulaşan topluluktur. Türkiye Cumhuriyet'ini kuran kadro zaten gecikmiş olan süreci hızlandırmak için yoğun çaba harcamıştır. Özellikle 30'lu yıllarda benimsenen politika, artık toprak bütünlüğünü garanti altına alan bir ülkenin milli bütünlüğünü de sağlamasıydı. Öğrenci Andı da bu amaçla benimsenmiş ve ilkokullarda okutulmaya başlanmıştır. Ulus bilincine geç ulaşan bir toplumda bu çeşit sembol ve ritüellerin kullanılarak, ortak bir milli kimlik inşa edilmeye çalışılması anlaşılabilir bir durumdur. Ancak 2023 yılında yüzüncü yılını dolduracak olan Türkiye Cumhuriyeti'nde toplumun zaten bir milli kimlik kazanmış olduğunu kabul etmek gerekir. Yani Öğrenci Andı işlevselliğini yitirmiştir. Hal böyleyken 21. yüzyıl Türkiye'sinde 30'lu yılların ritüellerini benimsemek anakronik (çağdışı) bir yaklaşım olacaktır” ifadelerine yer verildi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *