AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Türkiye'deki temaslarının ardından ayrılmadan önce Ankara Esenboğa Havalimanı'nda açıklama yaptı. Toplantıya AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Christian Berger de katıldı. Borrell, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yapılan görüşmenin uzun ve verimli geçtiğini belirtti. Borrell, "Çok verimli bir istişareydi. Tüm yaptığımız görüşmelerde Türkiye'nin şu anda karşı karşıya olduğu zorlu durumu anladığımızı ifade ettik. Aynı zamanda, şu anda Avrupa sınırlarındaki mevcut durumun da kabul edilemez bir husus olduğunu gündeme getirdik. Şu anda AB ve Türkiye sınırında yaşanmakta olan iki taraflı baskı ve atılan tek taraflı bazı adımlar her iki taraf için pozitif bir şey getirmeyecektir. Bundan da en kötü etkilenen kişiler Suriyeli mülteciler olacaktır" dedi.
'Çok dramatik sonuçları olacaktır'
Borrell, görüşmelerde masadaki konulardan bir diğerinin İdlib'deki insani durum olduğunu kaydederek, "Bu konunun çok önemli ortak bir sorun olduğunu düşünüyoruz. Bu bir şekilde devam ederse özellikle insani anlamda çok dramatik sonuçları olacaktır. Aynı zamanda çok farklı çatışmaları tetikleyecektir. Kriz yönetiminden sorumlu komisyon üyemiz ile birlikte yaptığımız görüşmelerde sadece insani yardım için 170 milyon euroluk bir katkıda bulunacağımızı ifade ettik. Bu katkının 60 milyon euroluk kısmının gerçekten insani açıdan zor durumlarla karşı karşıya kalan en hassas gruplara yönlendirilecek" diye konuştu.
AB ve Türkiye ilişkilerinde yeni bir dinamiğe ihtiyaç olduğunun altını çizen Borrell, "Bu önemli dinamik kazandırılırsa hem Suriye'deki duruma katkıda bulunacaktır hem de etki ettiği krizin çözülmesine katkıda bulunacaktır" ifadelerini kullandı.
Borrell, "Cumhurbaşkanı ile görüşmede daha fazla göçmenin yönlendirilmemesi gerektiğini ilettiğinizi söylediniz. Bu konuya Cumhurbaşkanı nasıl bir yanıt verdi?" sorusuna ise, şöyle yanıt verdi:
"Göçmenlerin sınıra gitmesini teşvik etmediklerini, ancak sınıra gitmek isteyen kişileri de engelleyemeyeceklerini belirttiler. Bu göçmenlerin, AB sınır kapılarının açılmasıyla bu kapıdan çok kolay bir şekilde geçebileceklerine inanmalarını veya bu şekilde yönlendirilmelerini istemiyoruz. Çünkü bu onları çok tehlikeli seyahatlere yönlendiriyor."