Ramazan - Müslüman Filistin

Ülkemizde seçim çalışmaları tüm hızıyla sürerken, elbette dünya da dönmeye devam ediyor...
**
Kan ve göz yaşı dinmiyor, 
Filistin ve Suriye'de içler acısı durumlar herkesin gözleri önünde cereyan ediyor, daha, neler neler olup bitiyor... dediğim bu esnada;
"Sen ağla, sen ağla Filistinli kız,
Zalimleri göz yaşların boğacak,
Bu karanlık devir geçmez sancısız,
Güneş senin gözlerinde doğacak."
şeklindeki resimli mesaj telefonuma geliyor...
Ve ben, bir gün sonra idrak edeceğimiz 'Ramazan- ı Şerif ve Biz' konulu bir yazıyı kaleme almayı planlamışken; böylece yazı, beynimde tasarladığımın dışında yeniden şekillenerek Filistin ilavesiyle yeni bir boyut kazanıyor.
**
Bu ara, TV kanallarına bakıp Filistin'de an itibariyle 61 şehid, 2 bin'den fazla yaralı gazi olduğu haberini öğrenince; "Filistinli Kız" mesajının içeriği daha anlaşılır olarak ortaya çıkıyor. VeFilistinliyi bu çaresizliğe iten Müslümanlar (!) utansın, diyorum...
**
İşte bu ortamda bir Ramazan daha kapımızı çalıyor: "Var mı, beni satın alacak er kişi ?" diye...
**
Bizim çarşı ve pazarlarda ise -harra hurra- bir telaş... poşetler, koliler doluyor, alışveriş merkezleri hınca hınç dolu, kalabalıklar bir öteye, bir beriye savruluyor.. Hülasa, bir karmaşadır gidiyor.
**
Neyin nesi bu demiyoruz tabi. Soracak olsak, "sen uzayda mı yaşıyorsun?" denilerek; azarlanacağımızı biliyoruz! "Her zamanki gibi ramazan hazırlığı işte" diyeceklerini biliyoruz.
**
Peki ama, ramazan yeme içme ayı mıdır ki, bunca alış veriş yapılıp, telaş yaşanıyor diye düşünmeden edemiyorum... Artı, ülkemizde ve dışardaki şu zavallı, masum, kimsesiz, fukara müslümanlar için ne yaptınız, ne yapmayı planlıyorsunuz demiyoruz tabi. Alacağımız cevabın "ülkelerine gitsinler" olacağını da biliyoruz.
**
Bunları biliyorken; Filistin'i ve Filistinliyi nasıl sorarsınız ki ?
**
Sormuyorum, sormaya da gerek yok! Filistin halkı iyidir, huzurludur, hiçbir sıkıntı içersinde değildir..! Çünkü; bizdeki birçok beyinsizlere göre; "Filistin, zaten Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bir parçası olmadığı gibi, insanları da vatandaşlarımız değildirler zaten." Böyle kalabalıkların sıfatı, Müslüman olsa ne kıymeti var? Türkiye ve İslam Dünyası, her zamanki gibi, zalimleri lanetleyerek tepki koymayı düşünürlerse; hiç zahmete gerek yoktur. Zira; bu şekilde şimdiye kadar olumlu hiçbir sonuç alınmamıştır. İlgili bütün kuruluşlar, etkin tedbirlere baş vurmalı ve uygulamalıdırlar. Aksi halde, Siyonist Amerikan İsrail Devleti, ne kadar zulüm yaparsa haklıdır!
**
Ramazan münasebetiyle yaşanması muhtemel bir başka curcuna da, iftar programları ve yarışmaları olacaktır. Bunca masumun kanı oluk oluk akarken; ben de, buradan uyarıyorum:Türkiye'nin partileri, adayları, kurumları, kuruluşları; tüm iftar programlarınızı iptal ediniz. Amacınız; toplanmak, milli-manevi birlik şuurunu geliştirmek ise, camiler, meydanlar yeter de artar bile. Verilen iftarlar, fakir fukaraya hitap etmemektedir. Bu bağlamda bir ibadet değeri taşımadığı gibi, sosyal yardımlaşmaya da katkı sağlamamaktadır. Çoğu israf ve şov amacına hizmet edecek iftar masraflarını, Filistin Halkı için kullanınız. Tabi, halk ve seçmenden tepki almak istemiyorsanız..!
**
Biz, zaten camilerimizde güzel mukabeleler okuyacak, teravih namazları kılacak, güzel sesli hafızlarımızın duygulu okuyuşlarıyla 'Okunan'ın ne demek olduğunu da bilmeden' ağlayacağız! İftarlar verip dostlarımızın yanında elit misafirlerimizi ağırlayacak, siyasi şovlarımızı 'İbadet aşkıyla' yapacak, Ramazanımızı böylece tamamlayacak; yoksa, KOVACAK mıyız ? bilmem...
**
Hayırlara vesile olacak ramazanlara kavuşmak, ne zaman mümkün olacak ? Sen kavuştur Allah'ım...
Selam ve sevgi ile.