Yaklaşık 2 aydan bu yana Deyr Belah'taki Şehit Muhammed ed-Durra Stadı'ndaki çadır kentte yaşayan Mahmud ve Şeyma Hazik, yerel danslar ve müzikler eşliğinde dünyaevine girdi.
Damat Mahmud, arkadaşları, akrabaları ve komşularından oluşan bir grupla birlikte "arada" isimli geleneksel oyun havası eşliğinde kumaş parçaları ve naylonlardan oluşan onlarca çadırın arasında yürüyerek, yeni gelin Şeyma'yı almak üzere ailesinin bulunduğu çadıra geldi. Burada da gelinin ailesi, arkadaşları ve komşularıyla basit bir eğlence düzenlendi.
Buruk sevinç
Geçen ekim ayı ortasında dünyaevine girmeye hazırlanan çift, saldırıların başlamasıyla evliliklerini 4 ayı aşkın süre ertelemek zorunda kaldı.
Damat Mahmud Hazik, saldırılar nedeniyle Gazze'den çıkıp Deyr Belah'a geldiklerini ve bu nedenle de düğünlerinin ertelendiğini söyledi.
Hazik, "Düğünümü, savaşın olmadığı bir ortamda ve salonda yapmak isterdim. Buruk bir sevinç yaşıyoruz. Ama daha fazla da erteleyemezdik ve bu nedenle düğünümüzü yapmaya ve savaştan yorgun düşmüş kalplerimizi bir nebze olsun mutlu etmeye karar verdik." dedi.
Savaştan sonra hayalini kurdukları gösterişli düğünü yapmayı istediklerini belirten Mahmud Hazik, "İnşallah, bir ev inşa edip savaşa rağmen mutluluğumuzu yaşayacağız. Evleneceğim ve yıkıma rağmen çocuk sahibi olacağım." diye konuştu.
Düğün dernekle İsrail'e meydan okuyorlar
Damat ve beraberindeki düğün konvoyu çadırların arasında dolanıp tebrikleri kabul ederken, bir yanda da gençlerden oluşan başka bir grup düğün yemeği hazırladı. Savaş şartlarında et bulmak zor olduğu için yemek güçlükle elde edilen pirinçle hazırlandı.
Yemeği hazırlayan gençlerden Mahmud Hazik, "Eksiklikler tabii ki var ama bunlar önemli değil. Önemli olan savaşa, bombardımana rağmen bu düğünü yapmak. Bizim mutluluğumuz İsrail'in yenilgisidir." dedi.
"İsrail'e rağmen düğün yapacak, çocuk yapacak ve sayımızı artıracağız"
"Düğünümüz normal şartlarda olsun isterdik."diyen gelin Şeyma Hazik ise "Saldırılarda, evimizi, çeyizimizi, kıyafetlerimizi, her şeyimizi kaybettik. Ama bu bizi düğünümüzü yapmaktan alıkoyamadı." ifadesini kullandı.
Gelinin annesi Ummu Muhammed, "Kızım, 8 aydır yeğenimle nişanlıydı. Ekim ayı ortasında düğünlerini yapmaya karar vermiştik ama savaş çıktı ve evimizden çıkmak zorunda kaldık. Her şeyimiz yok oldu." diye konuştu.
Başlangıçta savaş bitinceye kadar düğünü ertelemeye karar verdiklerini ancak uzayınca bu kararlarından vazgeçtiklerini kaydeden Ummu Muhammed, "Her şeye ve Yahudilere rağmen tüm Filistinli gençlerin bu mutlu gününü görmek istiyoruz. Çocuk sahibi olmak ve sayımızın artmasını istiyoruz." diyerek sözlerini tamamladı.
