"Filistin'e özgürlük. Cezasızlığa hayır. Katliama son verin" başlığıyla kent merkezinde organize edilen yürüyüşe katılan binlerce kişi, uluslararası topluma "Artık yeter. Sözü bırakın harekete geçin" çağrısı yaptı.
"Bu bir savaş değil soykırım", "Filistin'e özgürlük", "Hemen ateşkes" sloganları atan ve bu ifadelerin olduğu pankartlar taşıyan İspanyollar, İsrail'in Gazze'yi işgalinin ve bombalamasının, ayrıca Refah bölgesine saldırı planının durdurulmasını istedi.
Gösteriye, azınlık sol koalisyon hükümetinin küçük ortağı Sumar ittifakından 5, koalisyonunun büyük ortağı Sosyalist İşçi Partisi'nden (PSOE) 1 bakan ile hükümete dışarıdan destek veren ancak İsrail'e karşı gerekli yaptırımları uygulamadığı için eleştiren Podemos partisinin yöneticileri de katıldı.
İspanya hükümeti İsrail'e karşı politikasında vaat ve icraat konusunda ikilem yaşıyor
Filistin'e destek ve İsrail'e karşı baskı yapılması için bu zamana kadar birçok çağrı yapan İspanya'daki sol koalisyon hükümeti, her şeye rağmen bu politikasında vaat ve icraat konusunda tutarsızlığını sürdürdü.
İktidara gelirken "ilk icraatımız Filistin devletini tanımak olacak" diyen PSOE ve Sumar, geride kalan 3,5 ayda Filistin devletini tanıma hususunda somut bir adım atmazken, hükümet görevlileri bununla ilgili yöneltilen soruları cevapsız bırakmaya devam etti.
Gösteriye katılan Sumar lideri, Başbakan Yardımcısı ve Çalışma Bakanı Yolanda Diaz, Ukrayna'yı işgal eden Rusya örneğini vererek, İsrail'e de Filistin'de insan haklarını çiğnemesinden dolayı yaptırım uygulanmasını istedi.
"İnsan haklarında görecelik yoktur ve aynı standartlar aynı durumlarda geçerli olmalıdır." diyen Diaz, kendileri iktidarda olmalarına rağmen İsrail'e karşı karar almakta zorlandıklarını gizlemedi. Diaz, "Uluslararası toplumun daha fazlasını yapmasını talep ediyoruz. Ayrıca İspanya hükümetinin de daha fazla taahhütte bulunmasını istiyoruz, çünkü bu barbarlığa artık son vermek çok önemli." diye konuştu.
PSOE'den Ulaştırma Bakanı Oscar Puente ise Başbakan Pedro Sanchez'in "Filistin devletinin tanınması temelinde iki devletli çözüm ve uluslararası barış konferansı düzenlenmesi" sözlerini tekrarlayarak, "Gazze'de hemen ateşkes ilan edilmesi" çağrısında bulundu.
Puente, İspanya'nın İsrail'e silah sattığı iddialarını yalansa da hükümete dışarıdan destek veren Podemos partisi, PSOE'yi hedef alarak bu yöndeki eleştirilerini sürdürdü.
Hükümetin İsrail'e karşı politikasının "sadece makyaj operasyonu" olduğunu savunan Podemos partisi lideri Ione Belarra "Suç devleti İsrail'in yaptığı bir soykırımdır ve İspanyol hükümeti hemen silah alım satımını durdurmalıdır, bunu yapmadıkça bu soykırımın bir parçası olacaktır." şeklinde konuştu.
Gösteriye katılan İspanyollar, Avrupalı hükümetlerden İsrail'e karşı boş sözler değil eylem bekliyor
Bu arada, gösteriye katılan İspanyollardan Paz Ruiz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Sadece İspanya değil tüm hükümetler, güç, para ve korkudan dolayı İsrail'e karşı seslerini çıkaramıyor. Hükümetler konuşmaya gelince çok şey söylüyorlar ama iş eyleme geçtiğinde verdikleri sözler uçup gidiyor. Biz artık boş sözler değil eylem bekliyoruz." ifadelerini kullandı.
Antonio Gonzalez de "İsrail her geçen gün daha fazla insan öldürüyor ve sivil halka daha fazla zarar veriyor. Avrupa'da Almanya gibi ülkeler ise hiçbir şey yapmıyor. Maalesef bizim yapabildiğimiz tek şey gösteri yapıp, baskı kurmaya çalışmak ama AB adım atmadan hiçbir şey olmaz." dedi.
"Gazze'deki katliam derhal sona ermeli"
Gösteri sonunda okunan manifestoda, "Gazze'deki katliam derhal sona ermeli ve Filistin sorununa adil bir çözüm bulmayı garanti edecek tüm eylemler teşvik edilmeli." denilerek, "Filistin halkının korunmasını ve kendi geleceğine özgürce karar vermesine olanak tanınmasını sağlayacak, uygulanabilir ve tam egemen bir Filistin Devleti'nin etkili bir şekilde tanınması garanti edilmelidir." çağrısı yapıldı.
İsrail'in Gazze'de sağlık ve su altyapılarına yönelik saldırılarını da sert dille eleştiren İspanya'daki sol siyasi partiler ve örgütler, sağlık personelinin ve gazetecilerin öldürülmesini, binaların yarısından fazlasının yıkılmasını ve 1 milyon 700 bin Filistinlinin yerinden edilmesini kınadı.