Büyükçekmece Belediyesi Şubat ayı meclisi birinci oturumu belediye hizmet binasında gerçekleştirildi. Meclis toplantısına İzmir’e geçmiş olsun dilekleriyle başlayan Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün, "İzmir’e geçmiş olsun. İzmir’deki belediye başkanı arkadaşlarımıza meclis olarak geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Deprem Türkiye’nin ebedi bir gerçeğidir. Türkiye’nin deprem kuşakları üzerinde, fay hatları üzerinde bulunmakta olduğunu herkes bildiği için depremle yaşamaya ebedi olarak alışmak zorundayız. Depremle yaşamanın kolay tarafı Japonlar gibi, Avrupalılar gibi yaptıklarımızı rehabilite etmek, yapacaklarımızı da adam gibi depremde insanların canını almayacak şekilde inşa etmektir. Bunun başka bir reçetesi de yoktur. Türkiye bu konuda sınıfta kalmıştır. Türkiye’deki yapı stokunun henüz yüzde 20’si dahil iyileştirilememiştir. İnsanların ölümüne neden olacak binaları yenileyelim politikasında bu ülkeyi yönetecek olan hükümetler hiç olmazsa 30 yıl içerisinde bunu devletin 1 numaralı politikası haline getirip İstanbul'dan başlayarak uygularlarsa yerel yönetimleri de biraz daha fazla güçlendirip, yetkilendirip bu gerçeğin içerisinde Türkiye’nin bu büyük sorunu insanların hayatına mal olacak bu önemli sorunu bu devlet aşar" dedi.
Sözde ve militan sözüne tepki
Meclis'te söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Okan Gülkoku, siyasi muhalefet adı altında bütün kurumların hedef alındığını söyledi. "Sözde Cumhurbaşkanı" ifadelerine çıkışan Gülkoku, "Türkiye'nin Cumhurbaşkanı'na "sözde" demek Türkiye'yi hiçe saymaktır. Kimisi "ordu satıldı" dedi, kimisi vali ve kalmakamlara "militan" yakıştırması yaptı. Bunlar siyasi eleştiriler değildir. Doğrudan milli irdaye ve devlete saldırılardır. Darbecilerin yardımıyla güvenli evlere gidip kahve içenlerin bunların demeye hakkı yoktur. Bir ülkede meşru kurumları yok sayarsanız geriye gayri meşruluktan başka bir şey kalmaz. Muhalif olmakla düşman olmak arasında fark vardır. Son zamanlarda aradaki bu çizginin ortadan kaldırıldığına şahit oluyoruz. Yine böyle arayışların bir sonucu olan 28 Şubat darbesinin 24. yıl dönümüne yaklaşıyoruz. Milletimiz 28 Şubat'a en güzel cevabı AK Parti ile vermiştir. Bu vesile ile bir kez daha bütün darbe ve darbecileri lanetliyorum" ifadelerini kullandı.
İlçe sorunlarına odaklanın
CHP Grup Başkanvekili Coşkun Tanış ise "Burası Büyükçekmece Belediye Meclisi. Burası TBMM değil. Büyükçekmece halkı Türkiye'nin genel siyasetini izliyor. Siyasetin üslubu sertleşmiş doğrudur. Bundan hepimiz muzdaribiz. Halkımız da muzdarip. Siyaset polemik işidir. Sayın Cumhurbaşkanı ile Sayın CHP Genel Başkanı'nın arasında olan polemiği burada tartışacak değiliz. Bu ülkede darbeleri savunacak tek bir insan olamaz. Bugün darbeden şikayet edenler bilmeli ki en büyük darbe mağdurlarından birisi biziz. 27 Nisan'da e muhtırayı yazan generallerin altına zırhlı araç verildi. Bu konuları burada tartışmalıyız. Ben muhalefet meclis üyesi olsam daha çok Büyükçekmece'nin sorunlarına odaklanırım. Önümüzdeki seçimde belediye başkanlığını kazanmak isteriz. Sayın Cumhurbaşkanı'nın arkasına saklanarak burada siyaset yapmayın" dedi.
Burası köy kahvesi değil
Tanış'a cevap veren Okan Gülkoku, "15 Temmuz kalkışmasında sayın Genel Başkanınız neredeydi?" diye sordu. Bu sırada CHP sıralarında da "Başbakanınız neredeydi?" diye sesler yükseldi. Araya giren Hasan Akgün bu tartışmalar üzerine, "Arkadaşlar Meclis'teyiz. Burası köy kahvesi değil. Rica ediyorum" tepkisini gösterdi. Tartışmalar durmayınca iyice gerilen Akgün, "Buyrun konuşun! Büyükçekmece halkı sizi dinliyor" çıkışını yaptı. Akgün, "Bu saatten sonra ben bu Meclis'te hukukun emri dışında kimseye konuşma hakkı vermeyeceğim. Genel siyaset yapmak isteyenler salona çıkıp bağıra bağıra konuşabilir. Bu Meclis'te nelerin konuşulması gerektiğini bilmek zorundasınız. Genel siyaset yapacaksanız seçimlerde gidip milletvekili adayı olacaksınız. Bizim mevzuatımız yerel meclislerde siyaset yapmayı yasaklamıştır. Bundan sonra bu kurallara uymayanları önce uyaracağım sonra da salonun dışına çıkaracağım. Bir de arkadaşlar, partili cumhurbaşkanlığı sistemi devam ettiği müddetçe bu tartışmalar devam edecek. Sen Cuımhurbaşkanım diyeceksin. Diğeri de Cumhurbaşkanı diyecek. Çünkü mevcut Cumhurbaşkanı sizin partinizin genel başkanı. Biz Ankara'da seçilmiş milletvekilerinin görev sahası içine de giremeyiz" diye konuştu.
AHENGİMİZİ BOZMAYIN!
"Cumhurbaşkanı'nı tenkit edilemez kabul ederseniz O'na en büyük kötülüğü yaparsınız. Cumhurbaşkanı'nı haşa demek istemiyorum başka anlamlar yüklemeyin" diye konuşan Hasan Akgün, "Arkadaşlar ahengimizi bozmayın. Ben idare etme kabiliyeti yüksek birisiyim. Sabrederim, sabrederim sonra da gereğini yaparım. Ben Allah'tan başka kimseden de korkmam. Birbirinize tahammül edeceksiniz" dedi. Belediye meclislerinin yetki alanı içerisinde kalınmasını isteyen Akgün, "Hukuka aykırı olarak genel siyasete soyunmak doğru değil. Fuzuli olarak meclisi işgal etmeyeceğiz" açıklamasını yaptı.