Klasik bir deyimdir hep söylenir "Bu seçim tarihi önemdedir" diye. Evet bu seçim tarihi önemdedir. Ne iktidar, ne de muhalefet için kolay geçmeyecektir! Kim toplumun bu arayışına cevap verebilse... Kim bu sessizliği ciddiye alsa... Kim bu ışığı büyüte bilse... Yani doğru cevaplar verebilen ayakta kalacaktır.
Biliyorum hemen "Nerede?" diye soracaksınız.
Neden biz göremiyoruz?
Neden hiç görünür belirtileri yok?
Neden?
Neden?
Ve "niçin" sorularınız hiç bitmeyecek...
Doğrudur görünen belirtileri yok ama unutmayın ki "görüntü her zaman fotoğrafın kendisi" olmayabilir...
Kendi yaşamımdan biliyorum.
Onlarca kez tecrübe edilmiş bir şey...
Hatta öyle klasik bir deyime bile dönüşmüş "karanlığın doruğu ışığın doğuşuna işaret eder" diye...
Bugün de öyle bir şey...
Karamsarlığın, kutuplaşmanın ve renklerin neredeyse yok olduğu bir dönem...
Sessizliğin öfkeye dönüştüğü,
Umut ile umutsuzluğun yarıştığı,
İyi ile kötünün sürekli yer değiştirdiği,
Güven duygusunun ölüme yattığı günlerden geçtiğimiz doğrudur...
Ama evet ama...
Son 16 yılda olmayan sorgulamaların da yapıldığı bir dönem.
Bunu unutmamak lazım.
Sorgulama tünelin ucunda ki ışıktır...
Yeter ki bu ışığı görebilelim.
Bugün hem iktidarın hem de muhalefetin toplumun önemli bir kesiminden çok ciddi eleştirilere tabi tutulduğu artık bir sır değil ve yaklaşan yerel seçimleri düşünecek olursak bu eleştirilerin daha da artacağı görünüyor...
Artık kimse sorgulanamaz değil.
Ve seçim atmosferi bu sorgulamayı daha da yukarı taşıyacaktır.
Türkiye ciddi bir ekonomik kriz yaşıyor ve bu artan bir rahatsızlığa neden oluyor.
Sadece bununla yetinmiyor.
Toplum bulunduğu pozisyonu da sorguluyor.
Sorgulayan ve hesap soran bir topluma dönüşüyor.
Bu iktidar ve muhalefet için hem tehlike hem de fırsat kapıları açıyor.
Bunu görmek gerekiyor.
Görmek yetmiyor.
Bu sorgulama ışığını büyütmek gerekiyor.
Sağlıklı bir toplum olmanın yolu buradan geçiyor.
Klasik bir deyimdir hep söylenir "Bu seçim tarihi önemdedir" diye.
Evet bu seçim tarihi önemdedir.
Ne iktidar,
Ne de muhalefet için kolay geçmeyecektir!
Kim toplumun bu arayışına cevap verebilse...
Kim bu sessizliği ciddiye alsa...
Kim bu ışığı büyüte bilse...
Yani doğru cevaplar verebilen ayakta kalacaktır.
Özelikle de büyükşehirlerde oluşan rahatsızlık doğru değerlendirilmezse,
31 Mart seçimleri,
Bir genel seçime hızla götürecek bu ülkeyi...
Yani siyaset yeniden dizayn edilmeye doğru hızla ilerliyor...
Bunu böyle görmek
Böyle okumak
Tünelin ucundaki ışığa yürümek gerekiyor.
Okunma Süresi: 2 dk
Lozan ve Montrö hangi ülkede imzalandı?
#Genel / 22 Kasım 2024
Tiramisu hangi ülkenin tatlısıdır?
#Genel / 22 Kasım 2024
Yorumlar
Yorum yapmak için, isterseniz giriş yapabilir veya kayıt olabilirsiniz.
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *