Seçim öncesi savaşa hazır olun

Bugün ki yazıma başlamadan önce dünyada bugüne kadar çıkmış olan savaşların nedenlerini düşünmenizi ve tahlil etmenizi isterim.
Veya komşu bir ülkenin diğer bir ülkeyle savaş ilan etmesi için ne gerekiyora bakın.
Bu iki soruya cevap aradığımızda birinci dünya savaşına neden olmuş Bosnalı Sırp milliyetçisi Gavrilo Princip'in, Saraybosna'yı ziyareti sırasında Avusturya-Macaristan İmparatorluğu Veliahtı Franz Ferdinand ve eşi Sophie'yi öldürdüğü ve akabinde Birinci Dünya Savaşı'nın başladığını hatırlayalım.
Çünkü bu sırp katilinin durup dururken değil başta istihbarat örgütleri olmak üzere silah tüccarlarının kiraladığı katil aslında bir istihbaratçıdır.
Neyse yazımıza ve konumuza gelelim;
Tesadüf bu ya belkide komplo teorisi olacak bir bakış açısıdır aşağıda ki yazım.
Yeni Valiler kararnamesini imzalaması beklenirken yeni bir kararname ile Varlık Fonu Başkanlığına da kendini ve eniştesini atayan Başkan Erdoğan’ın, başta ekonomik sorunlar olmak üzere onca sorunun çözümünde sıkıştığı bir dönemde, bir haber alıyoruz;
Hemde kendi toprakların da ki teröristlere yönelik saldırı başlatan Suriye ile yaşanması muhtemel yeni bir gerginliğin anında.Yani iki ülkenin milli istihbaratlarının karşı ülkede yaptığı operasyonların ortaya çıkması dolayısıyla o ülkelerin birbirlerine savaş ilan edebileceğini ortaya koyan bir son dakika gelişmesi ile gözler yeniden Suriye sınırına yığılan askeri birliklere dönüyor.
Haber! Reyhanlı da patlayan ve birçoğu çocuk olmak üzere insan ölümüne ve HDP’nin üzerinden barış sürecine tekme atılmasına neden olan katliamı yapanın, zaten aramızın olmadığı ve her an ordusuyla savaşacabileceğimiz gibi görünen Suriyenin istihbaratının talimatı ile gerçekleştirildiği ileri sürülen bir kişinin Türk Milli İstihbaratı tarafından Suriyenin Lazkiye kentinde paketlenip ülkeye getirildiğini, havuz medyasının pompa haberleri ile öğreniyoruz.
Komşu iki ülkenin istihbarat örgütlerinin karşı karşıya geldiği ve zanlının ifadesinin canlı yayınlarda kamuoyuna sunulduğuna göre önümüzde ki günlerde her iki ülkenin ordularınında karşı karşıya kalma ihtimali bir hayli yükseliyor. 
Bunu nasıl anlıyoruz? En son yaşanan tren kazasının haberinde olduğu gibi Reyhanlıda da paramparça olmuş insanların cesetleri yerdeyken yayın yasağı getiren anlayış, paketleyip getirdikleri Reyhanlı katili Yusuf Nazik’in ileri sürdükleri ifadelerini canlı yayında hemde direk Suriyeyi suçlayarak verdiriyordu.
Bu durum Rusya destekli Suriyenin topraklarında öbeklenmiş terörist gruplarına karşı başlattığı operasyonları, ABD destekli ordu ile yani üstü kapalı ÖSO ile değil bizzat savaş ilan ederek Suriyeyi durdurma isteminden başka birşey değildir.
Bu durum neye yarayacak?
1- “Savaş var durun” denilip iç sorunlar ötelenecek.
2-Suriye topraklarını dış ve komşu ülkelerin desteklediği teröristlerden temizlemesi ihtimali karşısında Türkiyeye gelecek olan göç dalgasını sınır ötesinde tutmak.
3-YPG ve PKK ya karşı örgütlenen, eğitim verilen ÖSO’yu koruma altına almak.
4- Aramızın açık olduğu ve doları arttırıp ekonomiyi sıkıştıran ABD’ ye yanaşıp onun silahlarını Suriye üzerinden Rusya’ya karşı denemek.
Ve en önemlisi Afrin, İbdil ve diğer Suriye kentlerine yapılan askeri ve istihbaratlar kanalıyla kontrol altında tutmak. Ve YPG’nin bölgede ki hakimiyetini kırmak.
Bunları yaparken de bir taşla üç dört kuş vurmak.
Bir kuş iç sorunlar, bir kuş, orta doğu satrancında yer almak, bir kuş ekonomiyi inşaattan sonra silah piyasasına teslim etmek ve son kuş olarakta yerel seçimleri alıp iktidarı sağlama almak. 
Veya komşu bir ülkenin diğer bir ülkeyle savaş ilan etmesi için ne gerekiyora bakın.
Bu iki soruya cevap aradığımızda birinci dünya savaşına neden olmuş Bosnalı Sırp milliyetçisi Gavrilo Princip'in, Saraybosna'yı ziyareti sırasında Avusturya-Macaristan İmparatorluğu Veliahtı Franz Ferdinand ve eşi Sophie'yi öldürdüğü ve akabinde Birinci Dünya Savaşı'nın başladığını hatırlayalım.
Çünkü bu sırp katilinin durup dururken değil başta istihbarat örgütleri olmak üzere silah tüccarlarının kiraladığı katil aslında bir istihbaratçıdır.
Neyse yazımıza ve konumuza gelelim;
Tesadüf bu ya belkide komplo teorisi olacak bir bakış açısıdır aşağıda ki yazım.
Yeni Valiler kararnamesini imzalaması beklenirken yeni bir kararname ile Varlık Fonu Başkanlığına da kendini ve eniştesini atayan Başkan Erdoğan’ın, başta ekonomik sorunlar olmak üzere onca sorunun çözümünde sıkıştığı bir dönemde, bir haber alıyoruz;
Hemde kendi toprakların da ki teröristlere yönelik saldırı başlatan Suriye ile yaşanması muhtemel yeni bir gerginliğin anında.Yani iki ülkenin milli istihbaratlarının karşı ülkede yaptığı operasyonların ortaya çıkması dolayısıyla o ülkelerin birbirlerine savaş ilan edebileceğini ortaya koyan bir son dakika gelişmesi ile gözler yeniden Suriye sınırına yığılan askeri birliklere dönüyor.
Haber! Reyhanlı da patlayan ve birçoğu çocuk olmak üzere insan ölümüne ve HDP’nin üzerinden barış sürecine tekme atılmasına neden olan katliamı yapanın, zaten aramızın olmadığı ve her an ordusuyla savaşacabileceğimiz gibi görünen Suriyenin istihbaratının talimatı ile gerçekleştirildiği ileri sürülen bir kişinin Türk Milli İstihbaratı tarafından Suriyenin Lazkiye kentinde paketlenip ülkeye getirildiğini, havuz medyasının pompa haberleri ile öğreniyoruz.
Komşu iki ülkenin istihbarat örgütlerinin karşı karşıya geldiği ve zanlının ifadesinin canlı yayınlarda kamuoyuna sunulduğuna göre önümüzde ki günlerde her iki ülkenin ordularınında karşı karşıya kalma ihtimali bir hayli yükseliyor. 
Bunu nasıl anlıyoruz? En son yaşanan tren kazasının haberinde olduğu gibi Reyhanlıda da paramparça olmuş insanların cesetleri yerdeyken yayın yasağı getiren anlayış, paketleyip getirdikleri Reyhanlı katili Yusuf Nazik’in ileri sürdükleri ifadelerini canlı yayında hemde direk Suriyeyi suçlayarak verdiriyordu.
Bu durum Rusya destekli Suriyenin topraklarında öbeklenmiş terörist gruplarına karşı başlattığı operasyonları, ABD destekli ordu ile yani üstü kapalı ÖSO ile değil bizzat savaş ilan ederek Suriyeyi durdurma isteminden başka birşey değildir.
Bu durum neye yarayacak?
1- “Savaş var durun” denilip iç sorunlar ötelenecek.
2-Suriye topraklarını dış ve komşu ülkelerin desteklediği teröristlerden temizlemesi ihtimali karşısında Türkiyeye gelecek olan göç dalgasını sınır ötesinde tutmak.
3-YPG ve PKK ya karşı örgütlenen, eğitim verilen ÖSO’yu koruma altına almak.
4- Aramızın açık olduğu ve doları arttırıp ekonomiyi sıkıştıran ABD’ ye yanaşıp onun silahlarını Suriye üzerinden Rusya’ya karşı denemek.
Ve en önemlisi Afrin, İbdil ve diğer Suriye kentlerine yapılan askeri ve istihbaratlar kanalıyla kontrol altında tutmak. Ve YPG’nin bölgede ki hakimiyetini kırmak.
Bunları yaparken de bir taşla üç dört kuş vurmak.
Bir kuş iç sorunlar, bir kuş, orta doğu satrancında yer almak, bir kuş ekonomiyi inşaattan sonra silah piyasasına teslim etmek ve son kuş olarakta yerel seçimleri alıp iktidarı sağlama almak.