Bugün kü yazımın konusu İstanbul'un batı yakasının gündemini başarıyla tutan Damga Gazetesi ile ülkemin Kuzey Doğu'sunun gündemini tutan bizlerin başında olduğu yerel gazeteler 23 Şubat, Doğu Anadolu ve Ardahan Haber gazetelerinin başarılı gazeteciliği olacaktı.
Çünkü bu gazetelerin yaptığı haberle, attığı manşetler ve ele aldığı yorumlar başta yaklaşan yerel seçimler olmak üzere gündemi en iyi şekilde tutan ve manşet, haber ve yorumları ile gündeme taşıdıkları konularda yanılma payı yok denecek az ve gerçek..
İstanbul'un batı yakasının gündemini tutan ve günlük yazılarımın da yayınlandığı Damga Gazetesinin başarılı gazetecilik örneği ile o bölgenin gündemi tutmaya çalışırken benim de kadrosu içinde olduğu ülkemin kuzey sınırında ki gazetelerin yaptığı haber, ele aldığı yorumlara baktığımızda gazeteciliğin nasıl yapıldığını da görmek mümkün.
Ali Tarakçı ile Mehmet Mert'in başında olduğu Damga Gazetesi ekibi ve yazarların yanında benim ve Özkan Karakaya'nın başında olduğu gazetelerimizin gazetecilik yaparak ülkenin olduğu gibi yerelin gündemini başarı ile ortaya koyup, arşivlediği şu günlerde seçime giden partilerde yaşananları da gözler önüne serilmekte.
Evet, bugünkü yazımızın değişmesine neden olan asıl konuya gelelim ve iktidar ve yandaş havuz medyası tarafından her ne kadar yok sayılırsa da bu ülke de 3. parti konumunda bulunan HDP'ye yani bugünkü başlığımıza konusuna gelelim..
Geri aynı iktidar ve yandaşlarının bugünkü MHP gibi ülkeyi sosyal ve ekonomik olarak bir hayli rahatlatan ve HDP'nin baş rol oynadığı Barış Sürecinde baş taşı ettiklerini de unutmadığımız da belirtmeden geçmeyelim.
Neyse dedik ya konumuza, bugünkü köşe yazımıza gelelim...
İstanbul başta olmak üzere bir çok yerde aday göstermeyeceğini ilan eden HDP'nin Ardahan İl Başkanlığını dün ziyaret ettiğimiz de ve çaylarımız içerken yaptığımız sohbette bu ülke de birilerinin seçmenin oylarını kendi ellerinden olduğunu sandığın gördüm.
Çünkü CHP İl Örgütü ile HDP İl Örgütünün haberinin olmadığını anladığım bir görüşmede HDP'lilerin oylarının CHP adayına pazarlandığı ve bu yönde anlaşma yapıldığını his ettim.
Çünkü HDP Ardahan İl Başkanı Ergün Koç'un anasının köylüsü olduğunu söylediği ve dediği CHP Ardahan Belediye Başkan Adayı Faruk Demir ile gizlice görüşüp, partisinden bi haber, kendi başına HDP olarak Ardahan'da aday çıkarmama kararı aldığını öğreniyorduk.
Ve bu kararı kendi başına alan HDP Ardahan İl Başkanı Ergün Koç'un CP Adayı Faruk Demir ile yaptığı sözleşmenin olaydan habersiz olan CHP Ardahan İl Örgütünce kabul görmeyince bozulma noktasına geldiğini de anlıyorduk.
Çünkü HDP Ardahan İl Başkanı Ergün Koç'un sızlamalarına baktığımız da CHP Ardahan Beleidye Başkan Adayının verdiği sözlerin CHP tarafından tutulmadığı ve bu nedenle Koç'un 'Günah bende gitti'diyerek, dayım diye kamuoyuna pompaladığı CHP Adayı ile yaptığı sözleşmeyi Göle üzerinden bozmaya çalıştığını da anlamıyor değildik..
Yani, HDP Ardahan İl Başkanı Ergün Koç'un kendisinin HDP'den İl Genel Meclis Üyesi hesapları yaparken, HDP tabanı ve seçmenin tanımadığı 3 kişiyi CHP'den Belediye Meclis Üyesi yapılmasını istediğinin belirttiği CHP'li Ardahan Belediye Başkan Adayı Faruk Demir'den birde CHP'nin Göle'de aday göstermemesini istediği ama bunlar olmayınca biz gazeteciler aracılığı ile 'CHP Göle'de ki adayını çekmez ise biz de Ardahan'da en güçlü adayı göstereceğiz' diyerek CHP Belediye Başkanı ile yaptığı anlaşmanın yerine gelmediğini ima ederek, CHP'ye mesaj göndermeye çalıştığını görüyor, anlıyor öğreniyorduk..
Yani, HDP'li seçmenin namus denen oylarının gizli pazarlıklarla satışa geldiğini de anladığımız bu görüşme ve her iki partinin haberi olmadan ve her iki partinin seçmeninin olayı sağından, solundan, ucundan duymaya başladığı bu gizli pazarlığın tutmadığını da anlamak mümkündü HDP Ardahan İl Başkanı Ergün Koç'un biz gazetecilerle yaptığı görüşmede anladığımız..
Sohbetin haber olacağını anlayıp, 'Ya arkadaşlar biz sadece sohbet ediyoruz, sakın haber yapma yasanız' diyerek açıklamalarının gizli bir pazarlık olduğunu da teyit eden HDP Ardahan İl Başkanı Ergün Koç'un biz gazetecilere yaptığı açıklamalarda HDP'li seçmenin oylarının elinde olduğunu sandığını da görürken bunun hiçte öyle olmadığını 31 Mart'ta yapılacak olan yerel seçimlerde hep birlikte göreceğiz.
Çünkü HDP'nin olduğu gibi tüm partilerin seçmenin kimin ne olduğunu, hangi gizli pazarlıklar içinde olduğunu çok iyi bildiğini ve en önemlisi oylarının birilerinin elinde olmadığını bir kez daha göstereceği seçimlere doğru giderken bunları çokta takmadığını da biliyoruz.
Okunma Süresi: 4 dk
İstanbul Amasya Arası Kaç Km ve Kaç Saat Sürer: Tren Var mı, Otobüs, Uçak Saatleri?
#Yaşam / 23 Kasım 2024
Bedri Usta'nın Kardeşinin Şüpheli Ölümü! Rezidansta Korkunç Son...
#Gündem / 23 Kasım 2024
Yorumlar
Yorum yapmak için, isterseniz giriş yapabilir veya kayıt olabilirsiniz.
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *