İmamoğlu'nun açıklamaları şöyle:
Sizleri yine kampanya merkezinde ağırılyoruz, gönül isterdiki sizi belediye binasında ağırlayalım.Seçim süreçleri bu süreçte farkıl bir evrilmeyle devam ediyor
Türkiye'nin bir yerel seçim yaşadığını defalarca dile getirdim. Biz bunu dile getirirken başka kavramlar sürecin içine dahil edilmeye çalışıldı. İstanbul'u yönetmeye talibiz dedik.
Biz adalet istiyoruz. Biz toplumun 16 milyon insanın vicdanını bu seçimin karşılığında seçilmiş olan, oyları ile beraber YSK'nın açıkladığı oylarla birlikte mazbatamızı talep ediyoruz. YSK'yı göreve davet ediyoruz. Süreci en titiz şekilde, en hassas şekilde yönetmenisini istirham ediyorum
Özellikle fazla değil 24 Haziran sonrası olsun, ocak şubat aylarında olsun yetkili kişilerin sözleri var ama Türkiye en güvenilir seçim mevzuatımaza sahip diyenler, Türkiye seçimler için en güvenilir yerdir diyen açıklama yapan sözcüsü bakanların sözlerini tek tek sıralayabilirim
Sonrasında ne oldu ki bir anda bu seçim Türkiye Cumhuriyeti seçiminin en karanlık seçimi diyebilecek bir hale gelinmiştir. Dipsiz kuyu haline getirilmek istenmiştir.
İBB seçiminde parti yöneticileri başarısız olmuş olabilirler, parti örgütü başarısız olmuş olabilir. Bu hesaplaşmayı bizim üzerimizden yapmaya çalışıyor olabilirler. Hatta İstanbul halkını bu tehlikeli sürece dahil etmeye çalışıyor olabilirler ama bilsinler burada CHP var, biz varız, ben varım sürece hakim bir şekilde bu sistemi takip ediyoruz
Kendi iç hesaplaşmalarına bu ülkenin seçimini, İstanbul'u kurban etmesinler. Dünya bizi takip ediyor
3-5 kişi sanki oyuncağı elinden alınmış gibi davranarak, kendi iç hesaplaşmları üzerinden Türkiye'nin itabiranı zedelemesin. Bu şekilde Türkiye zarar görür. Türkiye'nin 140 yılı aşan demokrasi mücadelesi zarar görür.
Yazılanları, söylenenleri kendi aralarındaki WhatsApp mesajlarını kamuoyu biliyor. Yazıktır günahtır. 16 milyon insanın vicdanına yapılan saygısızlıktır
Ben burada İstanbullunun oylarını savunuyorum. Ben en başta AKP'li kardeşlerime sesleniyorum, ben onların vicdanlarında bunların tartışıldığını biliyorum.
Zira biz bu seçimin kaybedeni yok dedik. Bugün aynı yaklaşımımız devam ediyor.
Zaman kazanılıyor olabilir. İstanbul'nun kaybedecek bir dakikası yok.
Yani İBB içinde bu süreçte neler olabileceğine dair bir takım elbette duyum ve tespitlerimiz var. Somut tespitlerimiz var. Bazı kuruluşlara başvurup iptal edemedikleri dijital verilerin silinmesi için neler yaptıklarını biliyoruz
Bunları günü geldiğinde, yetkiyi alıp oraya gittiğimizde neler olduğnu paylaşacağız. İSPARK'ta neler döndüğünü biliyoruz, personelin nasıl baskı altına alındığını biliyoruz. Bizler seçilmişleriz, bizler geçiciyiz. Orada çalışanlar ise daimi unsurlar. Kendilerine yaptırılmak istenen usulsüz iş ve işlemlere dur desinler. 16 milyonun vicdanı onların elinde
Hiç mi hata olmaz, elbette olur. Siyasi şovlara gerek yok. Gösterdiler diye gösteriyorum. Bizde de onlarcası var, başvurularımız var. Bakırköy'de CHP'nin 177, YSK'da 1 olarak işaretlenmiş ve hala düzeltilmemiş bir sandık evrağı
Onlarcası var bunların
1239 nolu sandık oyumuz 177, YSK'da 1 buinlar olacak. Sürece tesir etmediği ortadadır. Geçersiz oyların sayılması, o sandıklarda görevliler var. Şerh koyulanlar var bunlar somut işlemlerdir. Genel üzerinden yapılanlar soyuttur. Usuller, uygulamalar vardır. İstanbul'a, bugüne özel kararlar alınırsa bu toplumun vicdanında asla kabul görmez. Sürecin takipçisi YSK'dır lütfen YSK usüllere, geçmişteki uygulamalarına sadık kalsın
Tekrar söylüyorum 16 milyon insan adına takip ediyorum. Bir ilçenin seçimi yapılmış Büyükçekmece 68 oy rakibimiz adına geçersiz çıkmış 26 bizim adımıza bu farkıl ilçelerde farklı sonuçlar da çıkabilir. Geçmişte yapılan uygulamaların aksine hareket ederek güvensizlik yaratılıyor. Bu tarz güvensiz ortamlarda insanların aklında şaibe uyanıyor. Bizim arkadaşlarımız il, ilçe günlerdir nöbet tutuyor. Toplumun vicdanını sızlatmayın. Süreç hassastır. Süreç devlet adamlığı hassasiyeti ister. Bu lükenin yetkileri kişileri parti merkezlerinde toplantı yapacaklarına, bu sürecin en hızlı şekilde sonuçlanmasını sağlamalıdır.
Dünyanın sonu değil 16 milyon insan mutlu. Ben dün Ankara'daydım, sözümü tuttum. Gördüğüm mutluluk, toplumun kabullenişinin göstergesidir. Lütfen yetkili kişiler de bunu anlasın ve gereğini yapsınlar. Tüm iradenin hükümette olduğu, sandık kurullarının oluşması hükümet yetkisinde, seçimlerin hemen öncesinde 1 milyon kişiyi görevli yaptık diyen kendileri. Bütün bunlar ortadayken en şaibeli seçim diyerek, ya da ahlaksızca hırsızlık gibi laflar söyleyerek insanları yargılamasınlar. Hadlerini bilsinler
Bu sürecin en sağlıkla şekilde bugün, yarın neticelenmesi elzemdir. Ben gerektiğinde sıklıkla sizinle buluştum, arkadaşlarım zaten takipte. Yoğunlulukla bir şekilde devam edecekler. Ben bir yandan İstanbulla ilgilenilyorum. İstanbul'un sorunları ile ilgileniyorum dün yapmşıtım, bugün de yapıyorum. SAyın Devlet Bahçeli'ye seslenmek istiyorum. "Seçim bir oyla da kazanılır" demişti, bu sürece dair katkılarını talep ediyorum. Bu sürece katkı sunmalılar. Bu süreci kişisel kaygıları, hataları, kendi aralarındaki kavgaları olan insanların önünde Bahçeli'nin set kurmasını talep dediyorum. Bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu olarak talep ediyorum.
Sayın Erdoğan'dan da bunu talep ediyorum. Toplumun bu ızdırabı çekmemesi, vicdanlara sığmayan bu durumun Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı sayın Erdoğan tarafından da bu sürecin noktalaması için adım atmasını talep ediyorum. Birbirimiz kutlamayı, birlikte çalışmayı, normalleşmeyi, bir arada milli meselelerde nasıl yanyana durabileceğimizi gösterecek bir atmosferi sağlama görevimiz var. Bu anlamda kendilrerine süreci takip etme çağrısı yapıyorum. Bu çağrıyı hergün yapacağım.
1994 Refah Partisi Genel Başkanı geliyor, SP İl Başkanı Nurettin SÖzen ve o seçimi kazanan sayın Recep Tayyip Erdoğan... Nedir yani hangi dönemde yaşıyoruz. 25 yıl önce kazananın elini yukarı kaldırmak bu kadar zor mu? Gelin elimizi havaya kaldırın biz de bu cennet vatanın saygın bir vatandaşı olarak belediye başkanlığını en güzel şekilde yapalım. Normalleşelim. Çağrım budur, adalet istiyorum...
Ekrem İmamoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı