Yok dediğimiz ama kör topal da olsa,sahiplenip, seçim aracığıyla gerçekleşen demokrasi gereği olan bir sürecu daha geride bıraktık.
Mevcut iktidarın uyarıldığına inanılan bu seçimler aslında toplumun gazını almak olduğunu daha önceki yazılarımda da bahs etmiştim.
Çünkü bugün, 'Uyarıldı' denen iktidarın bir kez daha rahatlamasını sağlamıştır 31 Mart malli idareler seçimleri.
Seçimden önceki yazımda da bahs ettiğim gibi başta ekonomi olmak üzere demokrasi istemi, 30 yıldan fazladır çõzüm bekleyen iç barış ve mevcut iktidarın "Her şeyi ben yaparım' demesine çok tepkili olan ve Fransa'da ki gibi sarı yelekleri giymeye hazırlanan bir hayli şişmiş olan topluluk vardı, 31 Mart seçimleri öncesi.
Yani 17 yıldır iktidar da olan partinin kurmayları başkan Erdoğan başta olmak üzere,yönetilme şekline bir hayli kızgın ve bıkkın bir toplum vardı 31 Mart seçimleri öncesi ..
17 Aralık ile başlayıp, ardında yapılan ve ayakkabı kutularına koyulan dolarlara yönelik operasyonları "Fetö operasyonları" diyerek atlatan mevcut hükümet gezi olaylarında da "bir ağaç için" ülkeyi kaosa götürüyorlar' diyerek kendini kurtarmış,toplumu da, "Kürt sorununun da içinde olduğu demokrasi açılımı yapıyorum, bırakmıyorlar' diyerek ikna etmiş. yanına almıştı.
Sonrasın da teşebbüs edilen 15 Temmuz darbe girişimiyle karşılaşan aynı hükümet,yine profesyonelce davranıp, dün özgür olan bugün baskı altına aldığı söylenen ve havuza topladığı medya aracılığıyla toplumu yine yanına almış ve hala operasyonları devam edip,bir çok kişinin fetöcü denilerek toplatıldığı darbe girişimini de ötelemiyi başarmıştı.
Trump'ın twetleri başta olmak üzere,arada ki bir çok dış baskıyıda"dış devletler gelişmemizi istemiyor" diyerek toplumun milliyetçi duyguları ile atlatmayı başaran aynı hükümet bu kez domates, hıyar baskısı altına alınmıştı.. Yani sol geleneği olan Tanzim Satışları sağ geleneğe hitap eden bir hükümete kabul ettirip, açtıran, ekonomik kriz, "Siz bir kurşunun kaç lira ettiğini biliyormusunuz?" söyleminin altında yatan iç çatışmaların getirdiği baskıyla bir hayli bunalan aynı hükümet,bu süreçte yaklaşan yerel seçimleri fırsata çevirmiş, 4 ay öncesinde başlattığı seçim kampanyalarıyla gündemi bir anda değiştirmeyi başarmış, kendisine karşı oluşan ve ikinci gezi olayı,ihtimal olduğu söylenen yeni bir darbe veya Fransa'daki sarı yelek olaylarını çok dillendirmeye başlayan, hatta sarı yelekleri hazırladığı öne sürülen gazı bir hayli şişmiş olan toplumu,"durun hele bir seçim var, seçimde hükümete ders veririz,puan düşürür, moralini bozarız ve kendisine gelmesini sağlarız" dedirterek yaşanabilecekleri 4 ay önceden başlattığı seçim ve beka kampanyasıyla ile beklemeye yönlendirdi ve bunu da başardı.
Ve Kürt seçmene yönelik aşırı söylemler alakası olmayan beka iddasıyla, sol seçmene yönelik MPH ile olan ittifak kurgusuyla oy almaktansa 17 yıldır kendisine akan oyu adeta oteleyen bir kampanya yürüten mevcut hükümetin başı Başkan Erdoğan'ın bu seçimler de B Planını hayata geçirdiğini yani kazanmaktansa, kaybederek kendisine karşı bir hayli şişmiş olan gazı almayı yine başarmıştı.
Ve öyle de oldu .
Ankara gitti, İstanbul gitmek üzere.. Ardahan ve diğer bir çok ilde belediyeleri muhalefete teslim ederek "Aha kardeşim tek adam diktatör, demokrasi yok diyordunuz.. Bakın demokrasi de var.. Seçimlere müdahale de yok.. Trafolara kedi de girmedi!' deyip, iki üç puanı kendi eliyle gazı şişmiş topluma, one temsil eden siyasilerden oluşan muhalefete vererek bir kez daha kazanmıştır.
Kısacası kazanan taraf muhalefet değil, gazı bir hayli şişmiş olan ve seçimle gazı alınan toplum değil, 4,5 yıl daha iktidarda diyen Erdoğan oluşturmuştur.
Okunma Süresi: 3 dk
İstanbul Amasya Arası Kaç Km ve Kaç Saat Sürer: Tren Var mı, Otobüs, Uçak Saatleri?
#Yaşam / 23 Kasım 2024
Bedri Usta'nın Kardeşinin Şüpheli Ölümü! Rezidansta Korkunç Son...
#Gündem / 23 Kasım 2024
Yorumlar
Yorum yapmak için, isterseniz giriş yapabilir veya kayıt olabilirsiniz.
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *