Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Orta şiddetli yağmur
16°
Ara
Damga 2019 Yerel Seçimleri Ankara olmazsa İstanbul olmaz

Ankara olmazsa İstanbul olmaz

AK Parti İBB Başkan adayı Binali Yıldırım rakibi İmamoğlu'nun, 'İstanbul, Ankara'dan yönetilemez' sözlerini eleştirdi. Yıldırım, “İstanbul olmazsa Ankara olmaz, Ankara olmazsa İstanbul olmaz” dedi.

Okunma Süresi: 2 dk

Katıldığı televizyon programında gündeme ilişkin soruları yanıtlayan TBMM Başkanı ve AK Parti İBB Başkan adayı Binali Yıldırım rakibi Ekrem İmamoğlu'nun, 'İstanbul Ankara'dan yönetilemez' sözlerini eleştirdi. Yıldırım, “İstanbul, Ankara'dan yönetilemez demek doğru değil. İstanbul, Ankara'ya, Ankara ise İstanbul'a muhtaç. Bütçe Ankara'dan geliyor, para Ankara'dan geliyor. Yani merkezi yönetimle, yerel yönetimlerin aheng içinde çalışması gerekir. Kavga ederlerse burada zaman kaybı olur, vatandaş mağdur olur her şey yüz üstü kalır” dedi.

Geçmişe bir bakın
AK Parti gelene kadar İstanbul'un çok kötü bir şekilde yönetildiğini de kaydeden Yıldırım, “İstanbul doksanlarda ne haldeydi. O sıralar İstanbul'un çilesini yaşayanlar bilir. Ama 2000'den sonra doğanlar bilmez. Su olmadığını, Haliç'in pis koktuğunu, hava kirliliğinin tahammül edilemez olduğunu söyleseler şaşarlardı” diye konuştu.

Erdoğan destekleyecek
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın seçim süreci boyunca kendilerini destekleyeceklerini de anlatan Yıldırım, “Erdoğan'ın hayatı insanlarla haşır neşir olmakla geçmiş. Cumhurbaşkanımız rahatı sevmez. Rahat etmek isteyenleri de sevmez. Cumhurbaşkanımızla çalışmak da kolay değil. Zaten her gün miting yapacak. Tabii bu kampanyada çok faal bir şekilde çalışacak. Belki hepimizden çok daha fazla çalışacak. Ama tabii ben ağırlık olarak İstanbul'da çalışacağım, İstanbullu'nun derdini dinleyeceğim” ifadelerini kullandı.

Kaya gibi güçlü dururuz
Erdoğan'la arasında hiçbir görüş ayrılığı olmadığını da kaydeden Yıldırım şöyle konuştu; “Cumhurbaşkanı ile benim aramda asla görüş ayrılığı olmaz. 40 yıldır devam eden bir yol arkadaşlığımız var. İBB Başkanı olduğunda ben İDO'nun genel müdürlüğünü yaptım. 4 buçuk sene birlikte çalıştık. Parti kurucuları arasında yer aldım. Bakanlık, Başbakanlık birçok görevlerde bulunduk. Cumhurbaşkanımızla her konuyu konuştuk tartıştık. Sonunda verdiğimiz kararın arkasında kaya gibi durduk.”

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *