31 Mart'ta yapılan yerel seçimlerin ardından 13 gün geçmesine rağmen hala sonucun kesinleşmediği İstanbul için bekleyiş devam ediyor. Milyonların başına geçecek ve ile hizmet vermek için sonuçların açıklanmasını bekleyen Ekrem İmamoğlu ve Binali Yıldırım'ın rekabetinde İmamoğlu şu ana kadar önde. Daha önce 11. Cumhurbaşkanı görevini üstlenen Abdullah Gül de seçime yönelik bir gündem ele alarak açıklamalarda bulundu.
Gül, internet sitesi üzerinden paylaşılan açıklamaya, Türkiye'nin 1950'de çok partili sisteme geçmesinden bu yana neredeyse hiç bir zaman tartışma olmadığını söyleyerek başlıyor. Özellikle 31 Mart yerel seçimleri olmak üzere son zamanlarda seçimler ve seçim sonuçlarıyla ilgili tartışmalar yaşandığını üzülerek izlediğini söyleyen Gül açıklamasında, "Bu kaçınılmaz olarak hem içeride hem dışarıda Türkiye'nin itibarını zedeliyor. Son yerel seçimlerde bu tartışmaların çok daha yoğunlaşmış olmasını görmek üzüntü verici." dedi.
Bu seçimlerde iki konunun öne çıktığını söyleyen Gül, konuları şöyle sıraladı;
YSK'nın düşürdüğü kazanan adayları ele aldı
Gül; "İlki, seçilen bazı adayların tüm aday olma süreçlerinde hukuki gerekleri karşılayıp adaylıkları kabul edildikten ve seçildikten sonra düşürülmeleri, sayıları çok az da olsa, oldukça tartışılacak bir durum." dedi.
Memleketin geleceğine konsantre olmaları gerekir
Gül ikinci konuda ise "İkincisi, İstanbul'da seçim sonuçlarının açıklanmaya başladıktan sonra o gece yaşananlar ve seçim sonuçlarının kesinleştirilmesinin bu kadar uzatılıp geciktirilmesi. İşin hukuki ve teknik kısmından ziyade politik söylemlere girilmesi. Bütün bunlar Türkiye'nin itibarına zarar verecek şeyler. Hukuki gerekçeler hızla tamamlandıktan sonra seçimin sonuçlarını açıklamak ve tartışmaları noktalamak gerekirdi. Aslen hukuki ve teknik bir mesele olan ve bu konuda yeterli bir geleneği olan seçim sonuçlarına itiraz ve bu itirazların incelenip sonuçlandırılması hızla bitirilmeli. Bu meselenin uzaması Türkiye'ye de zarar verir demokrasimize de gölge düşürür. Türkiye'yi yönetenlerin önünde hem seçimsiz bir 4.5 yılları var hem de üzerinde çalışılması gereken ciddi meseleler var ve bu tip tartışmalardan uzak durup memleketin geleceğine konsantre olmaları çok önemli diye düşünüyorum. Türkiye'yi seçimleri tartışmalı bir ülke haline asla getirmemek gerekir.” ifadelerini kullandı.
Abdullah Gül kimdir?
Abdullah Gül 29 Ekim 1950, Kayseri doğlumlu olan ve Türk ekonomist, siyasetçi ve Türkiye'nin 11. Cumhurbaşkanı.Cumhurbaşkanlığı görevini 2007–2014 yılları arasında sürdürmüştür. Bu görevinden önce 4 aylığına 2002–2003 yılları arasında Türkiye başbakanı olarak görev almıştır. 2003–2007 yılları arasında Başbakan yardımcılığı ve Dışişleri bakanı olarak görev almıştır.
Gül 1991, 1995, 1999, 2002 ve 2007 Türkiye genel seçimleri'nde Kayseri milletvekili olarak meclise girmiştir. Başlangıçta Refah Partisi'ne katılmıştır fakat bu parti 1998 yılında laiklik Cumhuriyet ilkesine aykırı eylemlerinden dolayı kapatılınca Fazilet Partisi'ne katılmıştır. Fazilet Partisi 1. Olağan Kongresinde Genel Başkanlık için Recai Kutan ile yarışmıştır. 521 oy alarak 2. sırada kalmıştır ve Genel Başkan seçilememiştir. Gül 2001 yılında kurulan Adalet ve Kalkınma Partisi'nin kurucular kurulu üyesi olarak parti'nin kuruluşunda önemli rol oynamıştır.
AK Parti'nin 2002 Türkiye genel seçimleri'ni kazanmasıyla Başbakan olmuştur. Gül'ün kurmuş olduğu 58. Türkiye Hükûmeti Recep Tayyip Erdoğan'ın siyasal yasağını kaldırınca Erdoğan 2003 Türkiye milletvekili ara seçimleri ile meclise girmiştir ve Başbakan olmuştur. 2007 yılına kadar Başbakan yardımcısı ve Dışişleri bakanı olarak görev almıştır. 2007 Türkiye cumhurbaşkanlığı seçimi'nde Cumhurbaşkanı olarak seçilmiştir.
Abdullah Gül 29 Ekim 1950 tarihinde Kayseri'de doğmuştur. Babasının adı Ahmet Hamdi Gül, annesinin adı Adviye Satoğlu'dur.Kayseri Gazi Paşa İlkokulu, Nazmi Toker Ortaokulu ve Orta öğrenimini Kayseri Lisesinde tamamladıktan sonra İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’ne girdi. 1974 yılında mezuniyet sonrası aynı fakültede başladığı doktora çalışmaları için iki yıl İngiltere’de kaldı ve 1983’te İstanbul Üniversitesi’nden Doktor unvanı aldı. O dönem İTÜ Sakarya Mühendislik Fakültesi'nde (1992'de İTÜ'den ayrılarak Sakarya Üniversitesi'ne dönüştü) Endüstri Mühendisliği bölümünün kuruluşunda çalıştı ve aynı bölümde ekonomi dersleri verdi. 1989’da uluslararası ekonomi dalında Doçent oldu.
Öğrencilik yıllarında Gençlik Örgütü Millî Türk Talebe Birliği bünyesinde yer aldı. Memleketi Kayseri'de, Necip Fazıl ekolünden Söğüt Fikir Kulübü'nde çalıştı ve bu ekolün ileri gelenlerinden Ali Biraderoğlu'nun fikri çevresinde bulundu.
1983-1991 yılları arasında İslam Kalkınma Bankası'nda ekonomi uzmanı olarak çalışan Gül, 1991 yılında yapılan seçimlerde Refah Partisi'nden 19. Dönem Kayseri Milletvekili olarak TBMM'ye girdi. 1993'te Refah Partisi'nde genel başkan yardımcılığı görevine getirilen Abdullah Gül, 1995'te yapılan genel seçimlerde, ikinci kez Refah Partisi 20. Dönem Kayseri Milletvekili seçildi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu ve Dışişleri Komisyonu üyelikleri de yapan Abdullah Gül, 28 Haziran 1996'da kurulan RP-DYP Koalisyon hükûmetinde Devlet Bakanlığı ve Hükûmet Sözcülüğü görevlerinde bulundu.
Refah Partisi'nin 16 Ocak 1998'de Anayasa Mahkemesi'nce kapatılmasından önce kurulan Fazilet Partisi'ne geçen Abdullah Gül, 18 Nisan 1999 genel seçimlerinde Fazilet Partisi'nden 21. Dönem Kayseri Milletvekili olarak tekrar parlamentoya girdi.
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi üyeliğini de yürüten Abdullah Gül, 8 Mart 2000 tarihinde, partide "yenilikçi kanat" olarak adlandırılan milletvekillerinin desteğini alarak, genel başkanlığa adaylığını koydu. 14 Mayıs 2000 tarihinde yapılan Fazilet Partisi 1. Olağan Kongresi'nde 521 oy alarak, 633 oy alan Recai Kutan'ın gerisinde kaldı. Kongre sonuçları, siyasi çevrelerce, "parti tabanının Yenilikçi olarak adlandırılan kanadı geniş ölçüde desteklediği, ancak partinin henüz bir yönetim değişikliğine hazır olmadığı" şeklinde yorumlandı [kaynak belirtilmeli]. Fazilet Partisi'nin 22 Haziran 2001'de Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılmasından sonra bir süre bağımsız kalan Gül, 14 Ağustos 2001'de kurulan Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AK Parti) Kurucular Kurulu üyesi olarak partinin kuruluşunda aktif rol aldı. Hakkında kayıp trilyon davasında fezleke hazırlandı. Milletvekili dokunulmazlığı nedeniyle yargılanamadı.Gül hakkındaki fezleke dosyasına 2010 yılında takipsizlik kararı verildi.
AK Parti Kayseri Milletvekili ve Siyasi ve Hukuki İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olarak görev yaptı. Gül, 3 Kasım 2002 genel seçimlerinde Kayseri Milletvekili olarak yeniden seçildi. AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın siyasi yasaklı olması nedeniyle 16 Kasım 2002'de 58. Hükûmeti kurmakla görevlendirildi. Türkiye'nin 58. Hükûmeti, Başbakan Abdullah Gül tarafından, 18 Kasım 2002'de kuruldu. Recep Tayyip Erdoğan'ın, 9 Mart 2003 Siirt Milletvekili Yenileme Seçimi'nde meclise girmesinden sonra, Abdullah Gül başkanlığındaki 58. Hükûmet, 11 Mart'ta istifa etti. Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında, 14 Mart 2003'te kurulan 59. Hükûmet'te (2. AK Parti Hükûmeti), Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı olarak görev aldı. 3 Ekim 2005'te başlayan Avrupa Birliği müzakereleri için birçok yetkisini Baş Müzakereci Ali Babacan'a devretti.
24 Nisan 2007 tarihinde yapılan AK Parti Grup toplantısında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından 11. Cumhurbaşkanı adayı olduğu açıklandı. 27 Nisan tarihinde yapılan Cumhurbaşkanlığı birinci tur seçimlerinde 357 kabul oyu çıkmasına karşın 367 sayısına ulaşılamadığı için, seçim ikinci tura kalmış; Anayasanın ilgili hükmü gereği, ilk oturumun açılabilmesi için 367 üyenin Mecliste hazır bulunması gerektiği gerekçesi ile Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) tarafından oturumun iptali için Anayasa Mahkemesi'ne açılan dava sonucu Meclis'in bu birinci oturumu, Anayasa Mahkemesi'nin 1 Mayıs 2007 tarihli kararı ile iptal edidi. 6 Mayıs 2007 tarihinde Mecliste yapılan iki yoklamada da toplantı yeter sayısının bulunamayışı yüzünden 11. Cumhurbaşkanı seçilememiştir.
Ağustos tarihinde kulislerde konuşulan 11. Cumhurbaşkanı adaylığı kesinleşti. 20 Ağustos 2007 tarihinde yapılan cumhurbaşkanlığı seçimi birinci turunda 341 oy aldı. 24 Ağustos 2007 tarihinde yapılan cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci turunda 337 oy aldı.
Abdullah Gül 28 Ağustos 2007 tarihinde yapılan cumhurbaşkanlığı seçiminin üçüncü turunda 339 oy alarak Türkiye Cumhuriyetinin 11. cumhurbaşkanı seçildi.Böylece Nisan 2007'de başlayan Türkiye'nin 11. Cumhurbaşkanını seçim süreci sona erdi.
Abdullah Gül 28 Ağustos 2007'den 28 Ağustos 2014'e kadar Türkiye cumhurbaşkanlığı görevini sürdürmüştür. 26.01.2012 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan 6271 sayılı Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu ile görev süresi 7 yıl olarak netlik kazanmış oldu. Anayasa Mahkemesi kanunun ikinci kere aday olmasını engelleyen hükmünü iptal etti,ancak tekrar aday olmadı. Görevini 28 Ağustos 2014'te Recep Tayyip Erdoğan'a devretti.
2008 Ağustosunda, kayıp trilyon davasında Necmettin Erbakan'ın "sahtecilik" sebebiyle aldığı ev hapsi cezası, Abdullah Gül tarafından anayasada geçen ‘sürekli hastalık’ kapsamında affedildi. Kayıp trilyon davası sanıklarından biri olan Gül, milletvekili olmasından ötürü yargılanamamış daha sonra
Cumhurbaşkanı seçildiğinde Başsavcılık tarafından kovuşturmaya gerek olmadığına karar verilmişti.
21 Ağustos 1980'de Hayrünnisa Gül (Özyurt) ile evlenen Gül'ün Ahmet Münir, Kübra ve Mehmet Emre adlarında üç çocuğu dünyaya geldi. Gül, İngilizce ve Arapça biliyor.