Yeni dönemde Başbakan yok, Başkan var...
AYM tamamen sivilleşiyor.
Bir kısım bakanlıklar birleştirilip, bakanlık sayısı azaltılıyor.
Danışma kurulları oluşturulacak ve bakanlıklara projeler hazırlayıp, tabiri caizse akıl hocalığı yapacak.
‘Hükümet kurma görevini aldı/vermedi’
‘Verseydi ben hükümet kurardım’ söylemini bundan böyle duymayacağız.
Güven oylamasıda yok.
Güveni millet verdi, oylamasını yaptı.
Güvensizlik/gensoru önergesi dönemide bitti.
Milletvekilim eksik tasasıda tasını aldı gitti.
Vekil/Bakanlık pazarlarıda kurulmayacak.
Bu hükümetin ömrü kısa olur derdide tarih oldu.
İşveren/işçi işine bakacak, üretip pazar arayacak.
Ana muhalefette yok.
Yüzde elli üzeri oy almış güçlü başkan ve hükümetlerinin dönemi başlıyor.
Yeni dönemde Başkan ister ve şartlar oluşursa erken seçim kararı alabilecek.
Mecliste ister ve yeter çoğunluğu bulursa erken seçim kararı alabilir.
Her iki durumda da hem Başkanlık hemde meclis seçimleri yenilenecek.
Bundan böyle biliyoruz ki,beş yıl hükümetimiz var.
Hükümet düşürme, değiştirme çabaları,.vesayetler dönemi,.dışardan müdahale uğraşları geride kaldı.
Koalisyon dönemleri mezarlıkta...
Bürokratik oligarşide musallada...
Şimdi yeni dönem ve mazeretler bitti, hızlı karar alma,uygulama ve hizmet dönemindeyiz.
Biliyoruz ki ve eminiz bundan böyle oy verip seçtiklerimizin ülkeyi yönetecek.
Hükümet-yürütme görevinde...
Meclis-yasamada olacak...
Yargı adaleti tesis etsin yeter...
Kurumlar eksenine oturmuş görülüyor...
Bütün bu değişimlerin hayat bulması insan odaklı...
Sadece anayasa değiştirmek,kanun yapmaklada olmuyor...
Uygulayıcılar halis niyetli olacak...
Demokrasi önünde, hizmete engel ne kadar yavaşlatan, ayak direyen, sürekli fren yaptıran engeller, engel değil artık...
Prangalar çözüldü...
Haydi bismillah...
***
İttifak sistemi en çok CHP ye yaramış görünüyor.
Gerçi alışkanlık haline gelen seçim kaybetme durumunu aynen muhafaza ediyor, lakin ilk defa yıllar sonra birçok ilde vekil çıkardı.
Yeni dönemin en az kazananı Ak Parti oldu.
Liderinin gövdesinden ayrılınca salt çoğunluğu kaybetti.
Liderinin 10 puan gerisine düştü.
Seçmenin verdiği mesajın üstü örtülürse ara dahada açılabilir.
Erdoğan, liderliğini tüm dünya ya ilan etti.
Kılıçdaroğlu hariç...
Kemal bey bildiğimiz gibi...
Seçimden iki gün sonra meydana çıktı ve yine bildik klişelerini tekrarladı.
‘Diktatör, seçimde hile var, Erdoğan’ı tebrik etmem’.
Çokta tındı!
Böyle bir lidere CHP liler nasıl sabrediyor?
Hayret!
Çok sabırlı seçmeni var bu CHP nin tam takdirlik (!)
İnce, başkan adayına yakışanı yaptı Erdoğan’ı tebrik etti ve Erdoğan’nın seçimi kazandığını ilk söyleyen CHP’li oldu.
Bizde kendisini tebrik ediyoruz CHP li arkadaşlar adına.
Partisini 40 yıl sonra yüzde 30 çizgisine çıkarttı.
En ilginç ve manidar mesaj Bahçeli'den geldi;
Hiç ittifaka değinmeden’millet bize kilit rolü vermiştir’ söylemini iyi analiz etmek lazım.
Ya biz Ak Parti'yle devam etmeyeceğiz, ittifak bitti diyor.
İşimiz buraya kadardı.
Ya da hükümeti ve meclisi biz yöneteceğiz demek istiyor.
Her iki ihtimalde birlikteliğin uzun ömürlü olmayacağının işaretleridir.
Meclis’te önümüzdeki süreç yeni birlikteliklere sahne olabilir.
(Örneğin; İyi Parti ortadan ikiye çatlayabilir)
Benzer beyanları deklare eden MHP Genel Başkan Yardımcısı Sefer Aycan’ın görevden el çektirildiğini de hesaba katarsak...
Bahçeli'siz konuşmayın demek mi istedi?
‘İttifaka devam ediyoruz’ mesajı mı verdi?
Bilemiyoruz.
Hepsini bekleyip göreceğiz.
***
Erdoğan’ı ilk tebrik edenlerin Abdullah Gül ve Temel Karamollaoğlu olmasını anlamlı buluyorum
Önümüzdeki dönemde sayın Abdullah Gül, sayın Ahmet Davutoğlu, oğlu vekil seçilen sayın Bülent Arınç, sayın Temel Karamollaoğlu ve partisi ve de parti kurma hazırlığı içinde olan sayın Fatih Erbakan’ın birlikte hareket etmesi, kol kola yürümesi hiçte süpriz olmaz.
Böyle bir birliktelik Ak Parti'yi eski gücüne kavuşturur ve enerjisini arttırır, ömrünü uzatır.
