Oyun lafından gına geldi

Medyada ve kimi siyasilerin dilinde “ülkemiz üzerinde oynanan oyunlar” lafından geçilmiyor. Oyun, bu insanların dünyaya bakışının anahtar kelimesi oldu. Yazarken, konuşurken hep ülkemizin üzerinde oynanan oyunlar denilerek hayatı açıklamaya çalışıyorlar. Bu ne zavallılık ya da tilkilik! Uluslara arası ilişkileri bir oyun olarak görmek, daha doğrusu oyun mantığına indirgemek, dediğim gibi ya cehaletin ya da kurnazlığın sonucudur. 
***
ABD, Avrupa hatta Rusya hep ülkemiz üzerinde oynuyorlar! 
Neden?
Bizim ülkemizin elinde, oyun oynadığı iddia edilen ülkelerin elinde olmayan ne var?
Stratejik madenler mi?
Bilim ve teknoloji üretimleri mi?
Güçlü sermaye rekabeti mi?
Güçlü beyinler mi?
***
Hiçbiri değil. Geriye ülkenin jeopolitik konumu iddiası kalıyor ki, bu da 60 yıldır iktidarların değişmez geyiğidir! Evet, jeopolitik bir gerçekliktir ama teknolojinin gelişmesiyle jeopolitiğin önemi de azalmıştır. Jeopolitik üzerinde konuşmak, burçlar üzerinde konuşmaya benzer ve ikisi de laf kalabalığıdır!
***
500 milyar doların üzerinde dış borcu olan, eğitiminin yerlerde süründüğü, insan malzemesinin üretim için bir artı değer oluşturmadığı, siyasetin kamu kaynaklarının talan aracı olduğu bir ülkenin üzerinde ne oyunu oynanıyor?
***
Türkiye’ye giren sermayenin %80’i Batı sermayesi. Batı zaten sana faizle borç veriyor, rakibi yok! Batı sermayesi senden para kazanıyorsa, ne diye senin üzerinde oyun oynasın ki?
İhracatının %50’si, ithalatının %60’ı Batı ülkelerine olduğuna göre, ne diye Batı senin üzerinde oyun oynasın ki?
Batı ile aynı ittifaklar içerisindesin ve senin özgün hiçbir değerin yokken, senin üzerinde ne diye oyun oynansın ki?
***
Batı işi gücü bırakmış Türkiye’nin üzerinde oyun kuruyor. O oyun olmadı bu oyunu kuruyor vs. Mesnedi olmayan bu iddialarla insanların zekâsıyla dalga geçiyorlar. Oyun laflarını kullananların bir kısmı da gerçekten buna inandıkları için konuşuyorlar. Fakat bu onların cehaletlerinin gerekçesi olamaz. AKP’nin, çevresinin ve havuz medyasının entelektüel seviyesi zaten yerlerde sürünüyor! Fakat kurnazlıklarına diyecek yok doğrusu! Bir gün önce söylediklerini bir gün sonra tevil etmeleri yok mu? O ne dil, kıvrak mı kıvrak! O ne yüz, zerre kızarma yok! “Hikmetinden sual olmaz” sözü, bunlar için yaptıklarının bir gerekçesi olmuş!
***
Ülkemiz üzerinde oyun oynanıyor demenin Türkçesi şudur: Bir yığın sorunun içerisinde sürünmemizin nedeni, dış güçlerin üzerimizde oynadığı oyunlar nedeniyledir! Erdoğan ve AKP iktidarı bu oyunları biliyor ve oyunu bozuyor! Batı bundan dolayı Erdoğan’a karşı. Ey millet, çok dikkatli olmalıyız, bu oyunları ancak ve ancak AKP iktidarı ve Erdoğan çözer. Siz Erdoğan’ı destekleyin ki bu oyunları boşa çıkarsın. Erdoğan kaybederse maazallah nice oyunlar sahnelenir ki, ülke parçalanır falan! İşte bu oyun kelimesinin anahtar olarak kullanılması bundan. Bu tamamen siyasal bir taktik ve bizatihi oyun kelimesini kullananların kendileri oyun oynuyorlar.
*** 
Fakat yetti artık!
Haydi, sizin mantığınızdan gidelim.
Örneğin, sizin evinizin içine girip oyun oynayanlara ne yaparsınız?
Size borç para vermişler, evin bir odasını kullanıyorlar, mahremiyetinize el uzatabilecek konumdalar; ne yaparsınız?
Ortaya çıkıp benim evimin üzerinde oyunlar oynanıyor diye gevezelik mi edersiniz yoksa tedbir mi alırsınız?
Madem oyunlar oynanıyor, bu oyunu bozmanın temel yolu oyunu oynayanları memleketten defetmek olmalı değil mi?
Alın sermayenizi gidin deyin!
Başta İncirlik olmak üzere üsleri kapatın!
NATO’dan çıkın!
AB ile ilişkileri sonlandırın!
Haydi, Bağdat ordaysa arşın burada! 
Eyyyy falan, eyyy filan diye bağırıp sonra da gidip o bağırılanlardan uçaklar alınıyor!
Hani ülkemiz üzerinde bunlar oyun oynuyorlardı! 
Oyun laflarıyla milleti kandırmayın! Pisliği halının altına süpürür gibi, Türkiye’nin sorunlarını oyun diye gizliyorlar. Başta iktidar ve onların medyada sesi olanlar, dış oyunlar diye diye aslında iç politika üzerinde oyun oynuyorlar. 
Bu taktik, şarklılığın şahikasıdır!